- İçeriğinde açığa çıkan probiyotikler, bağırsak florasını yeniden inşaa ederek sağlıklı bir bağırsak florasına dönüşüm sağlar. Bu sayede SİNDİRİM SİSTEMİNİ düzenler
- Doğal probiyotikleri içinde barındırır ve pastörize edilmemiştir.
- Pekçok hastalığın kaynağı bağırsaklardır. Bağırsak sağlığının iyileşmesi demek daha sağlıklı bir vücut demektir.
- Vücudu ALKALİ yapar. Alkali bir vücut sağlıklı bir beden demektir.
- Yağ yakımını hızlandırarak ödem atmaya ve KİLO VERMEYE YARDIMCI olur
- BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİR.
- Enerjiyi arttırır.
- Tansiyonu dengeler.
- Vitamin deposudur (B1, B2, B6, B12 ve C vitamini)
- Detoks özelliği sayesinde vücuttan ağır metallerin ve toksinlerin atılmasını sağlar.Kombucha aynı zamanda iyi bir Detoks İçeceğidir.
- İdrar söktürücü özelliği ile vücuttan ödem attırır.
- Karaciğeri temizler.
- Cildi nemlendirir canlandırır.
Dr. Teoman Karadağ ile Kombucha’nın Bağışıklık Sistemimiz üzerine etkisi ve Bağışıklık Sistemini güçlendirmesi; Bağırsak Sağlığı, Probiyotikler ve asrımızın belası Candida ile başa çıkmanın yolları üzerine Instagram canlı yayınlarımız için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Kombucha ya ilk defa başlarken her probiyotik üründe olduğu gibi miktara az başlayıp kademeli bir şekilde arttırılır. İlk gün yarım çay bardağı bir iki gün sonra bir çay bardağı şeklinde kademeli arttırarak bünye alıştıktan sonra günde 1-2 su bardağına da çıkartılabilir. Kahvaltıdan yarım saat önce sabah aç karnına almak etkinliğini görebilmek açısından tavsiye edilir. Kombuchanın faydalarından yararlanmak için düzenli tüketim önemli bir kriterdir.
Midede sorunu olanlar tokken almalıdır ancak Kombucha her öğünden önce veya sonra, günün her saati tüketilebilecek sağlıklı ve bir o kadar da lezzetli bir alternatif içecektir. En iyi şekilde faydalarından yararlanmak için düzenli tüketim önem arz etmektedir. İçinde bulunan teofilin uyku sorunu olan kişiler için gece tüketilmesi tavsiye edilmez. Bu içecek enerji içeceğidir. Mide asidinin en düşük olduğu zamanlarda tüketilmesi insan sağlığı için önemlidir.
Aşağıdaki durumlarda doktorlarına danışarak tüketebilirler:
- Hamile ve emzirenler
- Maya intoleransı olanlar
- Ağır tedavi gören bağışıklığı çok düşük kişiler
- 3 yaşın altındaki çocuklar
- Kronik rahatsızlığı bulunanlar
Kombucha gerekli hijyen koşulları sağlandıkça ve doğru şekilde tüketildikçe zararı olmayan bir içecektir. Bu bağlamda Kombu Çayı’nın yapım aşamasında titiz olmak en önemli kriterlerden biridir. Doğru bir şekilde tüketildikçe bir sorunla karşılaşmanız çok düşük ihtimallidir. Nadiren de olsa kalitesiz ya da özensiz yapılmış Kombu Çayları sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Kambuça, Kamboçya, Kambucha gibi farklı şekillerde telaffuz edenler olsa da KOMBUCHA veya KOMBU ÇAYI demek daha doğru olur. Bu şifa dolu içecek adını Dr. KOMBU’dan almıştır. Kombucha’nın Tarihi yaklaşık iki bin küsur yıl önce bu çayı Kore’den Japonya’ya getirerek japon hükümdarını ölüm döşeğiden kurtarmış ve ülkede büyük yankı uyandırmıştır ve bu şekilde başlamıştır. Japonca Dr. Kombu’nun çayı anlamına gelen KOMBU-CHA veya KOMBU ÇAYI demek daha doğru olur. Kombucha’nın yaklaşık iki bin yıldır tüketiliyor oluşu açığa çıkan bu faydalı bileşenlerin o zamanlardan günümüze sayısız hastalığa karşı bünyeyi koruyor olmasındandır.
Kombucha içerisinde bulunan propionat tokluk hissi verir. Düzenli tüketiminde hem verdiği enerji hem de propionat etkisiyle kilo vermenize yardımcı olacaktır. Aynı zamanda içerisinde bulundurduğu probiyotiklerle bağırsak mukozasının düzelmesini de sağlar ve sindirime yardımcıdır. Obezite ile mücadelede bağırsak florasının toparlanmasına da yardımcıdır.
Alkali bir içecek olan Kombucha 3,5 PH’ın altındadır. Kombu Çayı tüketildiğinde karaciğerde metabolize olur ve vücuda giren dünyadaki en önemli alkali içeceklerden biridir. Kanda dolaşan mineraller sağlığımıza doğrudan katkı sağlamazken hücrelere girebilen moleküler yapıdaki mineraller alkali beslenmenin aslıdır. Alkali besinler arasında yer alan Kombucha enerji bakımından da oldukça zengindir. Pişmiş etin enerji değeri 0 iken Kombucha’nın enerji değeri 16 bin-17 bin aralığındadır. Kanser hastalarının genelinde vücutta asidik yapı görülmektedir ve Kombucha güçlü alkali yapısıyla tedaviye yardımcı olabilen bir içecektir.
- Besinlerin içerisindeki zararlı bakterilerin etkisiz hale getirilmesini sağlar.
- Mideye gelmiş besinlerin ilk parçalama adımı burada başlar. Eğer bu aşama doğru şekilde ilerlemezse besinler bağırsaklarda yeterince parçalanamayabilir.
- Sindirim enzimlerinin aktifleşmesi için de mide asidine ihtiyaç vardır.
- Yeterince iyi parçalanamamış besinler doğru miktarda emilmediği için bağırsak bakterilerini haddinden fazla besler. Bu durum uzun vadede kötü bağırsak florasının oluşmasına neden olur.
- İnce bağırsağın ilk bölümündeki bakteri popülasyonunu kontrol eder. Zararlı bakterileri etkisiz hale getirir.
Mide asidini arttırmak sizi birçok hastalıktan korur. ( SİBO, Reflü, Otoimmün Hastalıklar, IBS, Kronik vitamin ve mineral eksikliği (B12 ve demir), kronik enfeksiyonlar, Geçirgen Bağırsak Sendromu vb.) Bunlar mide asidi eksikliğinde yaşayacağınız problemlerden sadece birkaçı. İşte bunları engellemek için mide asidini güçlendirmek gerekiyor. Canlı fermentlerin asidik yan ürünleri besinlerin parçalanmasına yardımcı olacak sindirim enzimlerini aktifleştirirler.
Fermente içeceklerden biri olan Kombucha’nın PH aralığı 2.5-3.5 aralığında olup asidikdir ve mide asidinin arttırılmasına destek olarak sindirim enzimlerinin aktifleşmesine yardımcı olur. Bu sayede sağlıklı bir sindirim sistemine sahip olmamızı sağlar. İşte Kombucha içmek için bir haklı sebep daha..
Kombu Çayı, diğer fermente ürünler gibi mide asidini arttırarak sindirim sisteminin sağlıklı işleyişine katkıda bulunur. Peki mide asidini arttırmak neden önemli bunu anlamak için mide asidinin görevleri neler bir bakalım:
Gündemimiz malum bağışıklık sistemi. Bağışıklık sistemi bizi iç ve dış düşmanlardan koruyan mükemmel bir doğal organizasyondur. Onun sayesinde dış düşmanlarla (bakteriler, virüsler) savaşır ve eğer bağışıklık sistemimiz güçlü ise hangi tür hastalık olursa olsun savaşı kazanırız. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için:
- Kaliteli uyku
- Düzenli egzersiz
- Pozitif düşünce yanında
- Sağlıklı Beslenme de en önemlilerindendir.
Vücudumuzda taşıdığımız en büyük organ, bağırsaklarımız. Her birimiz, 350 m2 büyüklüğünde bağırsaklara sahibiz. Vücudumuzdaki hücre sayısının 10 katı kadar probiyotik bakteriyi bağırsaklarımızda taşıyoruz. Mikrobiyom adı verilen ve parmak izi gibi kişiler arasında farklılık gösterebilen bu organizmalar, sindirim sistemi ve bağışıklık sistemimizin sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Bağışıklık sistemi hücrelerinin yaklaşık yüzde 70’i bağırsaklarda bulunuyor Eskiden sistemin atıklarını dışarı atmak dışında hiçbir görevi olmadığı düşünülen bağırsaklar, sayısı gün geçtikçe artan bilimsel araştırmalarla dost bakterilerle (probiyotikler) bağışıklık sistemi arasında daha önce haberdar olmadığımız bir ilişkinin varlığını işaret ediyor. Probiyotikler; bağırsaklarımızda yaşayan patojen olmayan bakterilerdir. Hastalık yapan mikroorganizmaların çoğalmasını engeller.
Özetle; Her gün 1 bardak Kombuçayı, Ev yoğurdu, Kefir, Tarhana, Probiyotik Turşular vb. gibi fermente ürünleri beslenme düzenine almak güçlü bir bağışıklık için son derece önemli. Unutmayın ki; Probiyotik zengini besinler tüketmek güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanızı sağlar.
Bu konu üzerine Dr. Teoman Karadağ ile yaptığımız Instagram canlı yayını için tıklayın!
Antioksidanlar; tıpkı sağasola sataşan etrafa zarar veren bebeğini (serbest radikalleri) yatıştırmaya çalışan bir anne gibidir. Antioksidanlar, serbest radikallerin elektron kapmasını ve hasara neden olmasını engelleyen moleküllerdir. Antioksidanlar, yapıları bozulmadan serbest radikallere elektron verme yeteneğine sahiptir, bu sayede serbest radikal zincir tepkimelerini önlerler.
Serbest radikal belki de daha önce duymadığınız bir terim ancak bu hepimizin bilmesi gereken bir terim zira tüm vücudumuzu alt üst edebilecek bir güce sahip. Fazla ya da eksik elektronu olan moleküller olup yüksek enerjiye sahip olan “Serbest radikaller” tıpkı sağa sola saldırıp enerjisini atmaya çalışan yaramaz çocuklara benzerler. Serbest Radikaller eksik elektronlarını tamamlamak için hücrelere, proteinlere ve DNA ya zarar vererek birçok hastalığa sebep olabilirler.
Oluşumu zincirleme bir reaksiyonun oluşmasına sebep olan Serbest Radikallerin, eksik olan elektron çiftini başka bir molekülden alıp elektron aldığı molekülün yapısını bozabilir. Böylece bu molekül de serbest radikal haline gelir ve bu sefer de bu yapısı bozulan molekül yine başka bir molekülün yapısında bozulmaya sebep olabilir. Bu neden sonuç ilişkisi tüm hücrenin yapısında bozulmalara yol açabilir. Böylece de hücre zarar görür. Bu zincirleme tepkime hücrenin zarlarını etkileyebilir. Hücreye giren maddelerin ve hücreden çıkan maddelerin kontrol mekanizmasında bozulmalar olduğunda tümöre yol açabilir. Vücudumuzda çok fazla serbest radikal olduğunda ve hücre bozulmaları da sıklaştığında oksidatif stres oluşur. Kalp ve damar hastalıkları, kanser, ülser gibi hastalıklara sebep olan oksidatif stresin geri dönüşü olmayabilir. Yani tüm hastalıklardan korunmamız ve yaşlanmayı geciktirme kısacası bağışıklık sistemimizin güçlü kalması bu antioksidan bileşenlere bağlıdır.
Pekii konumuzun Kombucha ile ilgisi nedir derseniz yapılan pek çok çalışma göstermiş ki Kombucha serbest radikalleri dize getirecek bol miktarda antioksidan içermekte.
Kombu çayının içeriği, insanlar üzerindeki sayısız olumlu etkileri çayın fermantasyon sonucu değişip dönüşen Kombucha’nın içeriği ile bağlantılıdır. Gıdaların fermente edilmesi onların kimyasal yapısında deşiklikler oluştururken besin değerlerini de oldukça zenginleştirip onları adeta süper gıdalara çeviriyor. Kombu çayında da fermantasyon sonucu çayın içeriğinde ne gibi değişikler oluyor neler ortaya çıkıyor bir bakalım;
- PROBİYOTİKLER ve PREBİYOTİKLER: Bağırsak florasını düzenler. Sindirim sisteminin düzgün çalışmasına katkıda bulunur.
- Sağlığımız için çok kıymetli ORGANİK ASİTLER
- Asetik asit (Antimikrobiyal özellik kazandırır)
- Laktikasit (sağlıklı sindirim hareketlerine yardımcı olur)
- Glukonikasit: Vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar. Kanser riskine karşı koruyucudur.
Kombucha fermantasyon süreçlerinde her doğal üründe olduğu gibi %0,5 kadar alkollenmektedir. Elma sirkesi, kefir, ekşi mayalı ekmeğe göre çok daha az alkol barındırır. Bu alkol oranı doğal oluşum sürecidir. %1’in altında olan fermente içecekler Türk Gıda Kodeksi’ne göre alkolsüz içecek olarak kabul edilmektedir.
- C vitaminleri
- B1, B2, B6, B12 Vitaminleri: Enerjinin yükselmesine yardımcıdır.
- Sindirime yardımcı ENZİMLER açığa çıkar.
- AMİNOASİTLER: Proteinlerin yapı taşıdır. Bağışıklığı güçlendirir. Direnci arttırır.
- POLİFENOLLER: Antioksidan özelliği buradan gelir. Kanser riskini azaltır.
Kombu çayı nın insan metabolizmasını olumlu yönde etkileyen ,hastalıklara karşı savunma sistemini güçlendiren en temel faydaları bu oluşan kıymetli içeriği sayesindedir. Kombu çayının içeriği sayesinde ortaya çıkmış kombu çayının sağlığımız için en temel faydaları nelerdir? Merak edenler için Kombucha Hakkında Sık Sorulan Sorular yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Kombucha evinizde yapabileceğiniz bir içecektir. Ayrıca Kombucha Tariflerimize de ulaşabilirsiniz. Kombu Çayı yapımı aşağıdaki bağlantımızda belirttiğimiz adımları uygulayarak herkesin yapabileceği bir tariftir. Evde Kombucha yapımı için tarifte kullanılacak Kombucha Mayası‘nı sitemizden satın alabilirsiniz. Kombucha Yapım Kiti ile kombucha yapımı için gerekli tüm malzemeleri sitemizden temin edebilirsiniz.
“Bütün hastalıklar bağırsakta başlar. Bağırsak hastaysa vücudun geri kalan kısmı da hastadır.”
-Hipokrat-
Kombu Çayı’nın son tüketim tarihi yoktur. Kombucha bozulan bir içecek değildir. Son kullanma tarihi geçen Kombucha’lar tüketime uygundur. Sadece biraz daha asitlenmiş ya da sirkeleşmiş olabilmektedir. Daha keskin bir tada sahip olur. Kombucha canlı olan bir probiyotik içecektir. Pastörize edilmemiş ısıl işleme tabii tutulmadan şişelenmiş bir Kombucha da şişe içinde de canlılık devam eder. Kapağı açıldıktan sonra 5-6 gün içerisinde tüketilmelidir.Bunun sebebi bozulma endişes değildir çünkü kombucha bozulmaz ,amacımız şişelendiği anki lezzeti kaybetmeden tüketebilmenizdir.Fermenteana Kombucha pastörize edilmediğinden tüm yararlı bakterileri canlı tutar.
Kombucha buzdolabında +4 derecede saklanmalıdır. Güneş almayan serin bölgelerde ya da buzdolabında saklayabilirsiniz. Kapağı açıldıktan Fermantasyon şişede de devam ettiğinden şişe içinde zamanla tortu ve iplikçikler gözlenebilir bu pastörize edilmediğinin canlılığın devam ettiğinin göstergesidir. Süzerek ya da süzmeden içebilirsiniz.
Kombu Çayı için kullandığımız etiketlerde TETT (Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi) yazmayı tercih ediyoruz. Zaten fermente gıdaların ortaya çıkış sebebi çoğunlukla gıdayı uzun süre saklama ihtiyacıdır.
Ayrıca Kombucha bir nevi çay sirkesidir ve bozulması söz konusu değildir. Yapısı gereği kendi kendini koruyan bir mekanizmaya sahiptir. Asidik PH 2,5-3,5 ortamı zararlı bakterilerin üremesine izin vermez
Dolayısıyla raf ömrü geçmiş olsa bile içilmesinde hiç bir sakınca yoktur. Raf ömrü geçmiş bir Kombu Çayı sadece daha asitli ve kendine has aromaları azalmış olacaktır. Tüketilmesinde hiçbir sakınca yoktur.
Fermantasyon, asırlardır uygulanan henüz buzdolabı icad edilmemişken gıdaların uzun süre bozulmadan saklanmasını sağlayan yokluğun getirdiği arayışlar sonucu ortaya çıkmış muhteşem bir buluştur. Gıdaları fermante etmek gıdanın uzun süre bozulmadan saklanmasını sağlarken aynı zamanda gıdanın besin değerini de kat be kat arttırıyor. Gıdaların fermente edilmesi ile o gıdanın mikroorganizmalarca ön sindirimi gerçekleştiğinden fermante edilmiş gıdayı sindirmemiz çok daha kolay oluyor. En bilinen fermante gıdalar sütün fermante edilmesi ile elde edilen yoğurt , kefir gibi tarhana, boza,sirke,turşu vb .. bilinen diğer fermante ürünlerden. Son yıllarda bilinirliği daha da artıyor olsa da daha fazla bilinmeyi hakeden binlerce yıldan günümüze kadar gelmiş olan Kombucha (Kombu Çayı) ise çayın fermante edilmesi ile elde edilen lezzetli ve şifa dolu fermante içeceklerden biridir.
Kombucha’nın faydalarından en iyi şekilde yararlanabilmek için tamamen geleneksel yöntemlerle sağlıklı ürün elde etme sorumluluğuna yüksek derecede önem vererek bir mikrobiyolog hassasiyetinde özenli bir şekilde üretilir. Bu şekilde üretilmeyen Kombuchalar sağlığınıza zarar verebilir. Üretimde mevsiminde taze bitki ve baharatlar kullanılır. Hiçbir katkı maddesi ve koruyucu içermez. Pastörize edilmez bu sebeple canlılık şişede devam eder. Şişe içerisinde görülebilen tortu ve iplikçikler canlılığın göstergesidir. Süzerek ya da süzmeden tüketilebilir.